İÇİŞLERİ Bakanı Efkan Ala, rüşvet ve yolsuzluk suçlamaları ile ilgili olarak 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde yapılan operasyonların “darbe girişimi” olduğunu söyledi.
Öyle görünüyor ki eski taktikte ısrar edilecek, “darbe girişimi” iddialarıyla, o tarihlerde Türkiye’nin önüne nelerin konduğunu örtmeye çalışacaklar.
Önce 17 Aralık ve 25 Aralık tarihlerinde neleri öğrendiğimizi bir hatırlayalım:
-Halkbank Genel Müdürü’nün evinden, ayakkabı kutularına doldurulmuş 4.5 milyon dolar çıktı.-İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinden yedi çelik kasa ve 1 milyon 200 bin lira çıktı.
-İçişleri Bakanı’nın kamuoyuna “O para ev satın almak içindi” dediğini duyduk, oysa kendi oğluna “Gayriresmi danışmanlık parası de, akrabamdan alacağımı aldım de” diye tavsiyelerde bulunduğunu öğrendik.
-İçişleri Bakanı’nın, Reza Zarrab isimli işadamına bazı kolaylıklar sağladığını öğrendik. Bunun için 10 milyon dolar aldığı iddia ediliyor ve bakan oğlu ile Zarrab arasındaki danışmanlık ilişkisinin mahiyetini izah edebilmiş değil.
-Eski Ekonomi Bakanı’nın aynı işadamından 700 bin lira değerinde saat aldığını, onun özel uçağıyla ailecek umreye gittiğini öğrendik. Bakan bunların parasını sonradan ödediğini söyledi ama bunun belgelerini ortaya koyamadı.
-Eski Ekonomi Bakanı’nın işadamıyla özel bir iletişim hattı kurduğunu, takip edilmemek için değişik telefonlar kullandığını öğrendik. Bakanın milyonlarca dolar tutarında rüşvet aldığı ve adının bir rüşvet listesinde kayıtlı olduğu da iddialar arasında.
-Eski AB Bakanı’na elbise torbasında, çikolata tepsisinde ve ayakkabı kutusunda üç kez 500’er bin dolar verildiğini öğrendik.-İşadamlarına havuz kurdurulduğu, kamu ihalelerinden yararlanan müteahhitlerin bu havuza para koyduğunu, bunun hükümete bağlı bir medya düzeni kurmak içinkullanıldığını öğrendik.
-Başbakan’ın oğluna “Evdeki paraları sıfırla” dediğini duyduk. Paraların güvenilir evlere dağıtıldığını ama yine de elde 30 milyon Euro kaldığını öğrendik.
-Başbakan’a hediye olarak Urla’da villalar inşa ettirildiğini, Başbakan’ın kızının inşaatın en küçük detaylarıyla bile ilgilendiğini öğrendik.
Öyle görünüyor ki eski taktikte ısrar edilecek, “darbe girişimi” iddialarıyla, o tarihlerde Türkiye’nin önüne nelerin konduğunu örtmeye çalışacaklar.
Önce 17 Aralık ve 25 Aralık tarihlerinde neleri öğrendiğimizi bir hatırlayalım:
-Halkbank Genel Müdürü’nün evinden, ayakkabı kutularına doldurulmuş 4.5 milyon dolar çıktı.-İçişleri Bakanı’nın oğlunun evinden yedi çelik kasa ve 1 milyon 200 bin lira çıktı.
-İçişleri Bakanı’nın kamuoyuna “O para ev satın almak içindi” dediğini duyduk, oysa kendi oğluna “Gayriresmi danışmanlık parası de, akrabamdan alacağımı aldım de” diye tavsiyelerde bulunduğunu öğrendik.
-İçişleri Bakanı’nın, Reza Zarrab isimli işadamına bazı kolaylıklar sağladığını öğrendik. Bunun için 10 milyon dolar aldığı iddia ediliyor ve bakan oğlu ile Zarrab arasındaki danışmanlık ilişkisinin mahiyetini izah edebilmiş değil.
-Eski Ekonomi Bakanı’nın aynı işadamından 700 bin lira değerinde saat aldığını, onun özel uçağıyla ailecek umreye gittiğini öğrendik. Bakan bunların parasını sonradan ödediğini söyledi ama bunun belgelerini ortaya koyamadı.
-Eski Ekonomi Bakanı’nın işadamıyla özel bir iletişim hattı kurduğunu, takip edilmemek için değişik telefonlar kullandığını öğrendik. Bakanın milyonlarca dolar tutarında rüşvet aldığı ve adının bir rüşvet listesinde kayıtlı olduğu da iddialar arasında.
-Eski AB Bakanı’na elbise torbasında, çikolata tepsisinde ve ayakkabı kutusunda üç kez 500’er bin dolar verildiğini öğrendik.-İşadamlarına havuz kurdurulduğu, kamu ihalelerinden yararlanan müteahhitlerin bu havuza para koyduğunu, bunun hükümete bağlı bir medya düzeni kurmak içinkullanıldığını öğrendik.
-Başbakan’ın oğluna “Evdeki paraları sıfırla” dediğini duyduk. Paraların güvenilir evlere dağıtıldığını ama yine de elde 30 milyon Euro kaldığını öğrendik.
-Başbakan’a hediye olarak Urla’da villalar inşa ettirildiğini, Başbakan’ın kızının inşaatın en küçük detaylarıyla bile ilgilendiğini öğrendik.
MEHMET YILMAZA BU YAZISI İÇİN TEŞEKKÜRLER...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder