Kimyasal olarak baktığımızda sıvı yağlardan biraz farklı olduklarını görmekteyiz. Göze çarpan ilk bulgu ise; doğal yağ olmayışlarıdır. Yani tamamen sentetik, yapay yağlardır. Trans yağların elde ediliş şekillerine baktığımızda,yine sıvı yağların ana madde olarak bulunduğu ancak bu sıvı yağlara ilaveten bir de hidrojen kullanıldığını görmekteyiz.Trans yağlar; sıvı bitki yağlarının hidrojen ile ısıtılması sonucu oluşan yağlardır. Kimyasal bir tanım yapılacak olursa; sıvı yağların çoklu bağlarının hidrojenle doyurularak katı hale getirilmesidir. Doğada bulunmayan bu sentetik trans yağ asitlerini malesef vücudumuz tanıyamaz. Hidrojenlenmiş yağ olarak da bilinen bu yağlar ne kadar hidrojene doyurulursa, o kadar daha katı hale dönüşümü hızlanmaktadır.
Trans yağların alanlarına baktığımızda; hazır gıda besinlerinde, margarinlerde, işlenmiş yiyeceklerde,ticari kızartma yağlarında oldukça fazla tüketildiğini görmekteyiz.
Prof. Dr. Aydın trans yağları şöyle açıklıyor:
“Hidrojenize yağlar (margarinler), sıvı yağların sıvı olmalarını sağlayan bağlarının hidrojenle doyurularak katı hale dönüştürülmüş hali. Yani, katılaştırmak için o çifte bağlar açılıyor ve onların yerlerine hidrojen konuluyor. Bu işleme hidrojenizasyon deniliyor ve yağlar nikel katalizörlerde hidrojenle doyuruluyor. Trans yağ asitleri bu işlem sırasında oluşuyor. Bu yolla elde edilen trans yağlar sentetik. Yani doğada bulunmuyor. Vücudumuz bu sentetik trans yağları tanımıyor.”
Trans Yağların Zararları Nelerdir?
Yapılan araştırmalar ilk bakışta masum gibi görünen bu yağların oldukça tehlikeli sonuçlar oluşturduğunu göstermektedir. Birçok ülke besinlerde trans yağ kullanımını azaltmaya ve kısmen kaldırmaya gitmiştir. İnsan hayatı için gerekli olmayan bu yağlar özellikle erken ölümlerde önemli bir etken olarak görülmektedir. Bilinen en önemli zararlarından biri; kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterolünü artırması ve iyi kolesterol olan HDL kolesterolünü azaltmasıdır. İnsan vücudunun üretmediği bu yağ, besinler ile vücudumuza girmektedir.
Yapılan araştırmalar ilk bakışta masum gibi görünen bu yağların oldukça tehlikeli sonuçlar oluşturduğunu göstermektedir. Birçok ülke besinlerde trans yağ kullanımını azaltmaya ve kısmen kaldırmaya gitmiştir. İnsan hayatı için gerekli olmayan bu yağlar özellikle erken ölümlerde önemli bir etken olarak görülmektedir. Bilinen en önemli zararlarından biri; kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterolünü artırması ve iyi kolesterol olan HDL kolesterolünü azaltmasıdır. İnsan vücudunun üretmediği bu yağ, besinler ile vücudumuza girmektedir.
Yapılan araştırmalar da göstermiştir ki; trans yağ seviyesi yüksek olanların kalp krizi geçirme riski üç kat daha fazladır. Hidrojen yapısının değiştirilmesinin hiçbir faydası olmadığı gibi küçük bir yağ olması sebebiyle de damara hızla yapışma özelliği göstermektedir. Bu da kötü kolesterolün hızla artırması demektir. Kanser ve obezite bilinen zararlarındandır. Ayrıca bağışıklık sistemini zayıflatarak diyabete sebebiyet vermekte ve vücutta lipoprotein A miktarını artırarak kalp hastalıklarını oluşturmaktadır. Bunlara ilaveten bir de kas kaybı etkenini eklersek, neden köşe bucak bu yağdan ve bileşiminin bulunduğu besinlerden kaçmamız gerektiğini daha iyi anlayabilmekteyiz.
Trans Yağlar Neden Tercih Ediliyor ve Nerelerde Bulunur?
Zararları ve etkileri bilindiği halde besin maddelerinde neden trans yağlardan vazgeçilemiyor?
Elbette bundaki en büyük etken; maliyetin daha düşük olmasıdır. Birçok gıda firması bu yağın kullanımını daha kolay ve ucuz bulmaktadır. Özellikle de lezzet vermesi için lokanta,pastane,otel,kafe gibi yerlerde çoğunlukla tercih edilmektedir.Kızartma yağlarında da sıklıkla tercih edilir.Patates kızartmaları ,tavuk kızartmaları, lokantalardaki diğer kızartma ürünleri bu sınıfa dahildir.Tasarruf için yarı hidojenize edilmiş bu yağlar defalarca ısıtılıp ısıtılıp kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki kurabiyelerin yüzde doksanında,donmuş gıdaların yüzde sekseni gibi bir oranında hidrojenize edilmiş yağ mevcuttur.
Zararları ve etkileri bilindiği halde besin maddelerinde neden trans yağlardan vazgeçilemiyor?
Elbette bundaki en büyük etken; maliyetin daha düşük olmasıdır. Birçok gıda firması bu yağın kullanımını daha kolay ve ucuz bulmaktadır. Özellikle de lezzet vermesi için lokanta,pastane,otel,kafe gibi yerlerde çoğunlukla tercih edilmektedir.Kızartma yağlarında da sıklıkla tercih edilir.Patates kızartmaları ,tavuk kızartmaları, lokantalardaki diğer kızartma ürünleri bu sınıfa dahildir.Tasarruf için yarı hidojenize edilmiş bu yağlar defalarca ısıtılıp ısıtılıp kullanılabilmektedir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki kurabiyelerin yüzde doksanında,donmuş gıdaların yüzde sekseni gibi bir oranında hidrojenize edilmiş yağ mevcuttur.
Dahası hazır patates kızartmalarında,cipslerde,krakerlerde,bisküvilerde,çikolatalarda,gofret ve benzeri besinlerde lezzeti daha fazla artırdığından kitlelerce tercih edilmektedir. Diğer yağlara göre trans yağların ömürleri daha uzundur ve oda şartlarında besinler içerisinde resmen katılaşarak hapsolmaktadır. Fastfood sektörünün büyük bir patlamayla ilerlemesinin en büyük sebeplerinden biri de trans yağlardır. Bazı margarinlerde, katı yağlarda ve fırınlanmış besinlerde bulunduğu da unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder